Hamas'ın Siyasi Düşüncesinde Sabit ve Değişken Unsurlar

İslami Direniş Hareketi (Hamas), kurulduğu günden bu yana Filistin davasının en önde gelen siyasi ve sahadaki aktörlerinden biri olmuştur. Ancak, bu hareketin yolu düz bir çizgi izlememiş, Filistin davasının karmaşık doğasını ve bölgedeki ve dünyadaki dalgalanmaları yansıtan dönüşümler ve gelişmelerden geçmiştir. 1980'lerin sonlarında Hamas, Filistin'de eğitim ve davetle ilgilenen Müslüman Kardeşler'in bir kolundan, aktif bir devrimci direniş hareketine, Arap-İsrail çatışmasının merkezi bir aktörüne ve Filistin ve hatta bölgesel siyasi sistemde etkili bir aktöre dönüşmüştür.
Bu, Hamas'ın siyasi düşüncesindeki “sabitler ve değişkenlerin ” kökenleri ve referansları, bölgesel ve uluslararası ilişkileri, işgalle olan çatışmaya ilişkin tutumu ve Filistin içi ve küresel rolüne ilişkin vizyonu açısından analiz edilmesinin önemini vurgulamaktadır.
1-Hamas'ın Siyasi Düşüncesindeki Sabitler
• İdeolojik Başlangıç Noktası Olarak İslami Referans
Tüm değişikliklere rağmen, İslami referans Hamas'ın düşüncesinde ideolojik bir sabit olarak kalmaya devam etmektedir. Hamas, İslam'ın yaşamın tüm yönleri için kapsamlı bir referans olduğunu ve çatışmaya ilişkin vizyonunu buradan aldığını savunan İslami bir harekettir. Bu, 1988'deki ilk tüzüğünde ve 2017'deki değiştirilmiş siyasi belgesinde, aralarındaki dil ve içerik farklılıklarına rağmen açıkça belirtilmiştir.
Hamas, iç ve dış çevresi ile ilişkilerinde hiçbir zaman çatışma çemberini genişletmeye veya gereksiz yıpratma cepheleri oluşturmaya çalışmamıştır. Yakın ve uzak çevreden maruz kaldığı kısıtlamalara, kuşatmaya ve suç sayılmasına rağmen, davayı zayıflatacak ve pusulayı karıştıracak yan çatışmalara sürüklenmekten kaçınarak, daha büyük mücadelenin parametrelerine bağlı kalmıştır. Zorunlu olmadıkça çatışmaya girmedi ve savunma gereklilikleri veya ulusal onurun şartlarının sınırları içinde kaldı. Hareket, gerçek derinliğinin çevresiyle çatışarak değil, projeyi güçlendirmek ve izolasyonunu önlemek için çevresini akıllıca yöneterek inşa edildiğini erken bir aşamada anladı. Bu nedenle, merkezi mücadelesinin dışında verdiği her çatışma bir tercih değil, bir dayatmaydı ve uyguladığı her sessizlik zayıflık değil, çatışmanın gidişatı, ahlaki ve siyasi sınırlarının stratejik bilincidir.
• Filistin ve Kudüs'ün Merkezi Konumu
Bir diğer sabit unsur ise Filistin davasının ve Filistin'in, özellikle Kudüs'ün kurtuluşunun, taviz verilemeyecek bir üstün hedef olarak merkezi konumu. Bu sabit unsur, İsrail'i tanımadan 1967 sınırları içinde bir Filistin devletini kabul etmek gibi belirli aşamalarda esneklik gerektiren siyasi değişikliklere rağmen bile değişmeden kalmıştır.
• Direniş Seçeneği
Hamas, kurulduğu günden bu yana kendisini silahlı bir direniş hareketi olarak tanıtmış ve işgale karşı mücadelede “cihadı” stratejik bir seçenek olarak görmüştür. Bu seçenek değişmemiştir, ancak yöntemleri ve düzeyleri açısından 1990'lardaki bireysel operasyonlardan, Gazze savaşlarındaki roketler, tüneller ve organize askeri taktiklere, çatışmanın tarihinde niteliksel bir dönüşümün simgesi olan “Aksâ Tufanı” operasyonuna kadar gelişmiştir.
2- Hamas'ın Siyasi Düşüncesindeki Değişiklikler
• Davet Teşkilatından Siyasi Aktöre Geçiş
Hamas, ilk dönemlerinde Müslüman Kardeşler modelinden etkilenerek davet ve teşkilat çalışmalara odaklanmıştı. Ancak bu rol, ilk intifada'dan sonra hızla gelişerek, 2006 parlamento seçimlerine katılımı, hükümetin kurulması ve 2007'de Gazze'nin ele geçirilmesiyle devrimci ve ardından siyasi bir aktör haline geldi. Bu dönüşüm, geleneksel İhvan teşkilatlanmasının çerçevelerinden uzaklaşıp yeni bir siyasi pragmatizme doğru ilerleme isteğini yansıtmaktadır.
• Arap ve İslam Dünyasıyla İlişkilerin Geliştirilmesi
Hamas'ın Müslüman Kardeşler ile ilişkisi organik bir bağ olarak başladı, ancak zamanla, özellikle ilk intifada (1987) sonrasında, ardından Arap Baharı'ndan sonra ve özellikle 2013 Mısır darbesinden sonra, yavaş yavaş farklılaşmaya başladı, ana teşkilattan uzaklaşarak Katar ve Türkiye gibi, geleneksel İhvan gündemini üstlenmeyen ancak “normalleşme” eksenine karşı çıkan siyasi İslam hareketlerini destekleyen ülkelerle özel ilişkiler kurdu.
• İran ve Şii Ekseni ile Karmaşık İlişkiler
En dikkat çekici değişikliklerden biri, mezhepsel ve siyasi farklılıklara rağmen İran ile stratejik bir ilişki kurulmasıydı. Bu, özellikle resmi Arap desteğinin yokluğunda, Hamas'ın kendisine askeri ve siyasi destek sağlayan taraflarla ilişkilerinde sergilediği gerçekçiliği yansıtıyordu. Bazı gerilimler (örneğin Suriye devrimine ilişkin tutumdan kaynaklananlar) olmasına rağmen, Hamas “direniş ekseni” ile bu ittifakı güçlendirmeye geri döndü.
• Siyasi ve Kurumsal Çalışmalara Uyum* *Sağlama
Siyasi çalışmalara yönelme, seçimlere katılma, hükümet kurma ve çeşitli Filistinli gruplarla (Fetih dahil) ilişki kurma, Hamas'ın siyasi düşüncesinde önemli bir değişimi yansıtmaktadır. Bu ideoloji artık bir yandan devrimci ve direnişçi çalışmaları, diğer yandan kurumsal siyasi çalışmaları bir araya getirmektedir. Silah ve siyasi büro arasındaki bu denge her zaman bir zorluk olmuştur, ancak Hamas'ı diğer hareketlerden ayıran da budur.
3 -Hamas ve Batı... Kafa Karışıklığı ve Kargaşa Arasında
Batı'nın Hamas'a bakşıı sorunlu olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği Hamas'ı “terörist hareket” olarak sınıflandırırken, Batı kamuoyunun bir kısmı, akademik çevreler ve medya Hamas'ı ulusal kurtuluş hareketi olarak görmeye başlamıştır. Bu kafa karışıklığı, Hamas'ın bileşik doğasından kaynaklanmaktadır: Hamas, İslami, direnişçi, hiçbir rejime bağlı olmayan ve geniş bir halk desteğine sahip bir harekettir.
Hamas, İsrail ile her askeri çatışmaya girdiğinde, özellikle dirençliliği ve siyasi manevra kabiliyeti göz önüne alındığında, Batı'da Hamas'ın meşruiyeti konusunda tartışmalar yeniden başlamaktadır.
4- Hamas ve Filistinliler... Teşkilattan Sosyal Dokuya
Hamas, kendisini basit bir teşkilattan Filistin sosyal dokusuna kök salmış kitlesel bir harekete dönüştürme yeteneğini kanıtlamıştır. Farklı ideolojisine rağmen, aşağıdaki nedenlerle Filistin halkının büyük bir kesiminin saygısını kazanmıştır:
• Direniş çizgisinde kararlılığı,
• Diğerlerine kıyasla yönetimde göreceli dürüstlüğü,
• Azim ve uyum içinde kalma becerisi,
• Ablukaya rağmen Gazze Şeridi'nde kurumlar inşa başarısı.
Bu durum, siyasi rakiplerinin bile belirli ulusal konularda onunla görüşmesine yol açmıştır.
5- Hamas Ortadan Kaldırılabilir mi?
Meydan Okuma ve Gerçeklik Arasında
Gazze'deki son savaşın ardından Batı ve İsrail'den “Hamas'ın ortadan kaldırılması” çağrıları yükseldi, ancak bu öneri temel bir gerçeği göz ardı ediyor: Hamas sadece bir örgüt değil, bir fikirdir. Askeri yapısı geçici olarak zayıflasa bile, halk arasındaki varlığı, direniş ideolojisi ve çökmekte olan otoriteye karşı gerçek bir alternatif olması, onu ortadan kaldırmayı neredeyse imkansız hale getiriyor. Ancak bu sorunun cevabı duygusal değil, dört ana boyuta dayalı analitik olmalıdır:
• Askeri Faktör
Yıllarca süren askeri harekatlara rağmen (“Dökülmüş Kurşundan “Aksâ Tufanı'na kadar), İsrail Hamas'ı askeri olarak ortadan kaldırmayı başaramadı.
Nedenleri:
• Savaş araçlarının geliştirilmesi (tüneller, roketler, insansız hava araçları),
• Toplum içinde faaliyet göstermesini sağlayan halk desteği,
• Merkezi olmayan organizasyon yapısı ve dağıtılmış liderlik.
Sonuç: Yönetimi devrilse bile, askeri olarak tamamen ortadan kaldırılması neredeyse imkansızdır.
• Siyasi faktör
Teorik olarak Hamas'ı iktidardan uzaklaştırmak mümkündür, ancak bu ancak zor koşullar altında gerçekleşebilir: Filistinliler için meşru ve ikna edici bir ulusal alternatifin varlığı, bölgede birleşik bir destek ve Hamas'ın sona ermesi halinde kontrol edilemez hale gelecek bir güvenlik kaosunun olmaması. Bu koşulların hiçbiri şu anda mevcut değildir.
*• Sosyal ve Entelektüel Faktörler*
Hamas sadece bir milis gücü değil, aynı zamanda bir ses, bir umut kaynağı ve başarısız barış projesine alternatif olarak gören geniş bir Filistinli kesimin temsilcisidir.
Halkın desteğini sona erdirmek için daha ikna edici bir alternatif ulusal proje gereklidir, ancak bu proje henüz ortaya çıkmamıştır.
• Bölgesel ve Uuslararası Faktörler
Hamas, bölgesel bir destek ağının parçasıdır (İran, Katar, Türkiye vb.). Onu ortadan kaldırmayı hayal etmek, bir serabı suya dönüştürmeyi hayal etmek gibidir.
Hamas sadece bir örgüt değildir; ortadan kaldırılması veya yok edilmesi zor olan direnişçi, entelektüel ve siyasi bir harekettir. Aslında, onu ortadan kaldırmaya yönelik her girişim, onu daha güçlü ve daha etkili bir biçimde yeniden üretmeye itmektedir.
Hamas'ın bugün, karşılaştığı zorluklara rağmen, rejimlerin zayıfladığı ve halkların yeniden kurtuluş meselesini gündeme getirdiği bir dönemde, Orta Doğu'nun en etkili olmasa da en önde gelen siyasi ve sahadaki aktörlerinden biri olmaya devam ettiği açıktır.